spot_img
spot_img
spot_img

Otoyol, köprü ücretlerinin ve cezalarının hukuki statüsü

OTOYOL HABER

14 Mayıs 2012 tarih ve 28292 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Karayolları Genel Müdürlüğünün Sorumluluğu Altında Bulunan Otoyollar İle Erişme Kontrolünün Uygulandığı Karayollarında Geçiş Ücretlerinin Belirlenmesi ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik” uyarınca; “Otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayollarının geçişi ücretli olacak kesimleri Genel Müdürün teklifi üzerine, Bakan tarafından belirlenir’.

Karayollarının geçiş ücretleri ile bu ücretlerin belirlenmesi; ücretlendirilen karayolunun mesafesi, trafik yoğunluğu, aracın cinsi, sosyal ve ekonomik faktörler dikkate alınarak hesaplanır ve Genel Müdürün teklifi üzerine Bakan onayı ile yürürlüğe girer. Geçiş ücretinin hangi koşullara göre hesaplanacağı da işbu yönetmeliğin ekinde verilen formüller oranında yapılmaktadır. Örneğin Yönetmelik’in 6. maddesinde geçiş ücretlerinin; araç sınıfları, kullanılan yol mesafesi, yolun trafik yoğunlukları ve yol üzerindeki büyük sanat yapıtları gibi etkenler yolun fiyatlandırılmasında önem teşkil eden hususlardan bazılarıdır.

Özellikle son yıllarda yap-işlet-devret modeli ile sayıları oldukça artan özel nitelikli otoyol ve köprülerin sayılarının artması ile birlikte toplumda ele alınan bir başka husus, kaçak geçişlere ilişkin uygulanan cezalar ve bunların hukuki statüleridir. Uygulunanan cezaların hukuki dayanağı olarak Yönetmeliğin 9. maddesinde “Geçişi ücretli olduğu halde ücret ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahipleri” yani ücretli otoyol ve köprülerde kaçak veya ihalli geçiş yapan araçlar bakımından günümüzde zaman zaman şikayetler söz konusu olabilmekte, cezaların yüksek tutarda olduğuna dair endişeler dile getirilmektedir. Nitekim, ilgili Yönetmelik’in tebliğ edilen 2012 tarihli ilk düzenlemesinde olası kaçak ve ihlalli geçişlerin 7 gün içerisinde ödenmemesi halinde 10 katı idari para cezası uygulanacağı hükümleri yer almaktaydı. Daha sonrasında ise bu uygulamadan vazgeçilerek,  uygulamada yaşanan aksaklıkların giderilmesi ve idari para cezalarının azaltılması amacıyla  yeni bir düzenleme getirilmiş ve kaçak veya ihlalli geçişlere ilişkin idari para cezalarını ele alan Yönetmeliğin 9. maddesi değiştirilmiştir. Buna göre 15.05.2020 tarihinde yapılan değişiklik ile 10 kat tutarında olan idari para cezası 4 kata indirilmiş, 7 günlük cezasız ödeme süresi ise 15 güne çıkarılmıştır.

Bu değişiklik ile birlikte kaçak ve ihlalli geçişlere ilişkin cezai işlemler oldukça makul seviyelere indirilerek, ceza bedeli ödenmeksizin ödeme süresi artırılmıştır. Ayrıca, 9. maddenin (r) bendinde de değişikliğe gidilerek “en uzun mesafe geçiş ücreti” ifadesi de, “ücret ödemeden çıkış yapılan gişelere en uzak mesafede olan gişe dikkate alınarak belirlenen geçiş ücreti” şeklinde değiştirilmiştir. Tüm bu değişiklikler ile toplumda olumlu karşılandığı rahatlıkla söylenebilir durumdadır. Ayrıca ceza tutarlarının değişimi neticesinde oluşan borçların da tahsile yetkili makamlar bakımından tahsil kabiliyetini artıracağı yönünde olumlu dönüşler almaktadır.

15.05.2020 TARİHLİ YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİ
DEĞİŞİKLİKESKİ DÜZENLEMEYENİ DÜZENLEME
İhlalli Geçiş CezasıGeçiş Ücretinin 10 katıGeçiş Ücretinin 4 katı
Cezasız Ödeme Süresi7 Gün İçerisinde 15 Gün İçerisinde
Ceza Tutarı MesafesiEn Uzun Mesafe Geçiş ÜcretiÇıkış Yapılan Gişelere En Uzak Mesafe Ücreti

Ayrıca 6001 Sayılı Karayolları Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5 maddesi uyarınca 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilme yetkisi verilmiştir. Kanunun işbu maddesi ise söz konusu ceza bedellerinin tahsili yöntemi bakımından genel hükümlere uyulmak suretiyle ücretli otoyolu işleten özel sektör şirketlerine ceza ve geçiş bedellerini tahsil etme yetkisi vermektedir. Bu durum ile birlikte olası ihlalli ve kaçak olarak otoyoldan geçiş yapan araç sahiplerine karşı, otoyolu işleten özel sektör şirketi, ceza ve geçiş ücretlerinin  ödenmesini doğrudan hukuki yollar ile talep ve tahsil edebilecektir.

Fiyatlandırma uygulamalarında çeşitli muafiyetler söz konusudur. Karayolunun bakım ve işletmesinden, trafik denetimi ve asayişten sorumlu birimlerin görev araçları ile itfaiye, ambulans, sivil savunma araçları ve diğer görevli araçlar muafiyet kapsamındadır.  15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprülerinde çift yönlü olarak gerçekleştirilen fiyatlandırma uygulamaları tesis bazlı noktasal fiyatlandırma örnekleridir. Bu uygulamada gece geçişine izin verilen tehlikeli madde taşıyan araçlara, tehlikeli maddenin sınıfına bağlı olarak 10 katına kadar yüksek ücret uygulanmaktadır. Tüm dünyada en yaygın uygulama alanı bulan köprülerin fiyatlandırılması, genel olarak yapım maliyetleri ve ihtiyaç duyulan teknolojinin yüksek finansman ihtiyacı oluşturması nedeniyle tercih edilmektedir.

Türkiye’de 1980 sonrası dönemde daha küçük ve etkin bir devlet anlayışı ile birlikte özelleştirme politikaları hayata geçirilmeye başlanmıştır. Buna paralel olarak Türkiye’de de karayollarının yapımının özel sektöre devredilmesi gündeme alınmıştır. Karayolu altyapı hizmetlerin özel sektör eliyle gerçekleştirilme amacı mevcut değişimin en önemli halkalarından birini oluşturmaktadır. Bu noktada ülkemizde de bir çok özel sektöre aracılığı ile yatırımlar yapılacak yeni projeler hayata geçirilmekte, ve hatta mega sayılabilecek ölçüde büyük operasyonlar finanse edilebilmektedir.

Özel otoyol ve köprülerin ücretlendirilmesi, ihlalli ve kaçak geçişlerin ceza tutarları ve tahsil hususları ise halen devletin yetkisinde, doğrudan iktidarını kullandığı alanlar olarak uygulanmaya devam etmektedir. Bu durum özel otoyollara ilişkin olarak toplumun talepleri ve çıkarları doğrultusunda yapılan düzenlemeler ile devlet tarafından iyileştirilerek toplumun menfaatinin gözetilmeye çalışması da bir başka önemli husus olarak karşımıza çıkmaktadır. Netice itibari ile Türkiye ve Dünya ülkeleri bakımından önümüzdeki yıllarda da otoyol ve köprü işletmeleri ve yapımı artmaya devam edeceği rahatlıkla dile getirilebilecek, toplumun menfaati ve harcama ve yatırım dengesi de doğru orantılı sağlandığı takdirde başarılı yatırımlar ortaya çıkmaya devam edecektir.

Murat SAYIN hakkında;

SAYIN Hukuk ve Danışmanlık’ın kurucu ortağı olan Murat Sayın, özellikle enerji sektöründeki profesyonel çalışmaları ile tanınan deneyimli bir hukukçudur. SAYIN Hukuk ve Danışmanlık; Tahkim, Avrupa Hukuku, Uyuşmazlık Çözümü, Sözleşme Hukuku, AB Rekabet Hukuku, İcra ve İdari takip konuları başta olmak üzere hukukun farklı konularında hizmet vermektedir. Marmara Üniversitesi Hukuk mezunu olan Murat Sayın’ın Bahçeşehir Üniversitesi, Avrupa Birliği Hukuku, Yüksek Lisans ve İstanbul Ticaret Üniversitesi, Uluslararası Ticaret Hukuku, Doktora dereceleri bulunmaktadır.

Murat Sayın
Murat Sayınhttps://sayinlaw.com.tr/murat-sayin/
Hukuk danışmanı olarak enerji piyasası mevzuatı ve uygulaması kapsamında; mahkeme davaları ve infaz dosyalarıyla ilgilenmiş, enerji şirketlerinin birleşme ve satın alma projelerinde yer almış ve firmaların hukuki danışmanlığını yapmıştır. Murat Sayın, Enerji mevzuatı ve ayrıca EPDK ilişkileri ile ilgili yoğun deneyime sahiptir. Ulusal enerji şirketleriyle başlayan meslek hayatında, OMV Gas and Power, Petrol Ofisi A.Ş. ve SO - CAR’da şirket içi hukuk müşaviri olarak çalıştıktan sonra müvekkillerine profesyonel bir hukuki yaklaşımla hizmet vermek için Sayın Hukuk ve Danışmanlık’ı kurmuştur.

BENZER İÇERİKLER

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar